Author: emir

BTK’DEN AÇIKLAMA

İHA’da yer alan habere göre, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde meydana gelen patlama sonrası ortaya çıkan görüntülere ilişkin sosyal medya platformlarında bant daraltma uygulaması yapıldığını duyurdu. NETBLOCKS: TÜRKİYE’DE SOSYAL MEDYAYA ERİŞİM YAVAŞLATILDIKüresel internet erişimini takip eden Netblocks oluşumu, patlamanın ve yayın yasağının ardından Türkiye’de Instagram, YouTube, Facebook ve Twitter’a erişimin yavaşlatıldığını ya da bazı internet sağlayıcılar tarafından tamamen durdurulduğunu aktardı.

Avukatlara ‘farkındalık’ eğitimi

Sakarya Barosu üyesi avukatlardan afet müdahale ekibi oluşturuldu. Ekip 3 gün boyunca Sakarya AFAD Arama Kurtarma Birlik Müdürlüğünde Kentsel Arama Kurtarma eğitimi aldı. Eğitimlerini tamamlayan ekip artık olası bir afet anında acil müdahalede bulunabilecek. Eğitimlerin ardından konuşan Baro Başkanı Av. İlknur Ebiz Yıldız, “1999 Marmara depremini geçen 23. yılda unutmadık ve Sakarya Barosu olarak afet öncesi, afet sırası ve afet sonrası aşamalarında daha etkin rol alabilmek için önce meslektaşlarımıza Baromuzda Afet Farkındalık eğitimi aldırdık. Şimdi ise bir adım öteye geçerek Sakarya Barosu’nda Arama Kurtarma Ekibi kurarak Sakarya AFAD Arama Kurtarma Birlik Müdürlüğü’nde 3 tam gün süren Kentsel Arama Kurtarma eğitimi aldık. Temennimiz aldığımız bu eğitimler sadece farkındalık oluşturma ve bilgilenme seviyesinde kalır. İnşallah afetlerde kullanmak zorunda kalmayız.   Eğitim sürecinde desteklerinden dolayı daha önceden birçok afette etkin rol oynayan Baromuz üyesi meslektaşım Av. Ali Samet Özkurt’a, Sakarya AFAD İl Müdürü Hüseyin Kaşkaş’a, Sakarya AFAD Arama Kurtarma Birlik Müdürü Selçuk Arpacı’ya, AFAD eğitmenlerine ve eğitimlere katılım sağlayan değerli meslektaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi.

Silivri Cezaevi’nin ismi ‘Marmara Cezaevi’ olarak değiştirildi

Adalet Bakanlığı, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın ‘ilçenin itibarına zarar verdiği’ gerekçesiyle yaptığı başvuru üzerine, Silivri Cezaevi’nin adının ‘Marmara Cezaevi’ olarak değiştirilmesi kararını aldı. Adalet Bakanlığı, Silivri Cezaevi’nin adının ‘Marmara Cezaevi’ olarak değiştirilmesi kararını aldı.   BELEDİYE BAŞKANI TALEP ETMİŞTİ İstanbul Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Silivri Cezaevi’ni adının “İstanbul Batıkapısı” olarak değiştirilmesini talep etmişti. Adalet Bakanlığı’na gönderdiği dilekçede Başkan Yılmaz şu ifadeleri kullanmıştı: “1.12.2021 tarihi itibariyle adrese dayalı nüfus tespitine göre 209 bin 103 nüfusa sahip olan ilçemiz, haziran ve ekim aylarında yazlıkçı ve tatilcilerinde katılımı ile yaklaşık 600 bin kişiye ev sahipliği yapmaktadır. Tarihi kayıtlara göre Bizans ve Osmanlı dönemlerinde İstanbul’un sayfiye yeri olan Silivri’nin bu özelliği cumhuriyet döneminde de şekil değiştirerek devam etmiştir.” Silivri’nin çeşitli sebepler ve ihmaller neticesinde unutulduğunu belirten Volkan Yılmaz, “Üzülerek ifade etmek isteriz ki, bugün Silivri geçmişte olduğu gibi İstanbul’un yanı başında sakin, huzur, tatil, yeşil, deniz, yoğurt kelimeleri hatırlanan ve tarif edilen bir ilçe değil cezaevi ile bilinir ve tanımlanır bir hale gelmiştir.” demişti.

Silivri Cezaevi’nin ismi ‘Marmara Cezaevi’ olarak değiştirildi

Adalet Bakanlığı, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz’ın ‘ilçenin itibarına zarar verdiği’ gerekçesiyle yaptığı başvuru üzerine, Silivri Cezaevi’nin adının ‘Marmara Cezaevi’ olarak değiştirilmesi kararını aldı. Adalet Bakanlığı, Silivri Cezaevi’nin adının ‘Marmara Cezaevi’ olarak değiştirilmesi kararını aldı. BELEDİYE BAŞKANI TALEP ETMİŞTİ İstanbul Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Silivri Cezaevi’ni adının “İstanbul Batıkapısı” olarak değiştirilmesini talep etmişti. Adalet Bakanlığı’na gönderdiği dilekçede Başkan Yılmaz şu ifadeleri kullanmıştı: “1.12.2021 tarihi itibariyle adrese dayalı nüfus tespitine göre 209 bin 103 nüfusa sahip olan ilçemiz, haziran ve ekim aylarında yazlıkçı ve tatilcilerinde katılımı ile yaklaşık 600 bin kişiye ev sahipliği yapmaktadır. Tarihi kayıtlara göre Bizans ve Osmanlı dönemlerinde İstanbul’un sayfiye yeri olan Silivri’nin bu özelliği cumhuriyet döneminde de şekil değiştirerek devam etmiştir.” Silivri’nin çeşitli sebepler ve ihmaller neticesinde unutulduğunu belirten Volkan Yılmaz, “Üzülerek ifade etmek isteriz ki, bugün Silivri geçmişte olduğu gibi İstanbul’un yanı başında sakin, huzur, tatil, yeşil, deniz, yoğurt kelimeleri hatırlanan ve tarif edilen bir ilçe değil cezaevi ile bilinir ve tanımlanır bir hale gelmiştir.” demişti.

İCRA DAİRELERİ YOLUYLA ÇOCUK TESLİMİNDE 29 ADLİYEDE DAHA KURULUŞ AŞAMASI TAMAMLANDI.

Bu şekilde kurulu olan çocuk görüşme merkezlerinin sayısı da 79′ a yükselmiş oldu. Buna göre çocuk tesliminde, çocuk görüşme merkezlerindeki vatandaşlara nasıl bir çözüm sağlayacak şimdi gelin bunu bir anlamaya çalışalım. Mevcut merkezlerin amacını en güzel Adalet bakanı Bekir bozdağ’ın açıklamaları ortaya koymaktadır. Verilen bir röportajda; “Maalesef çok büyük bir utancı ve ayıbı bugüne kadar hep beraber seyrettik. Çocukların icra marifetiyle zorla alındığı ve teslim yapıldığı dönem sona ermiştir. Artık çocuğun onuruna yakışan Çocuk – Veli görüşmesini sağlayan, sağlıklı bir dönem başlamıştır.” ifadeleri ile süreç anlatılmıştır. Bu kapsamda Anadolu Ajansının bir haberine göre de; 13 il ve 12 ilçede daha velayet altındaki çocukların teslimi ile çocukla kişisel ilişki kurulması işlemlerinin yapılacağı çocuk görüşme merkezleri görevlerini ifa etmeye başladı. Hatta, bugüne kadar 104 dosyada çocuk teslimi gerçekleştirildi, bin 336 dosyada çocukla ebeveynler arasında kişisel ilişki kuruldu. İcra yoluyla çocuk teslimine son veren uygulama 29 adliyede daha başlayacakAdalet Bakanlığı, icra yolu ile çocuk teslimine son veren uygulamanın yarın 29 adliyede daha başlayacağını, böylece uygulamanın yapıldığı merkez sayısının 79’a yükseleceğini bildirdi. Adli süreçte çocuk haklarının gözetilmesi ve çocuklara yönelik koruyucu, destekleyici tedbirlerin alınması amacıyla hazırlanan çocuk görüşme merkezlerinin, 2023 yılı ağustos ayına kadar tüm ülkede yaygınlaştırılması hedefleniyor. Pilot olarak 4 Nisan 2022’de 11 ildeki adliyelerde hayata geçirilen uygulamada çocuk görüşme merkezlerinin sayısı Afyonkarahisar, Ardahan, Artvin, Batman, Diyarbakır, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kırklareli, Muş, Nevşehir, Sakarya, Trabzon, Akhisar, Akşehir, Çorlu, Ermenek, İnegöl, Ereğli, Kızıltepe, Nizip, Salihli, Serik, Viranşehir ve Zile adliyelerinde de hizmet verilmeye başlanmasıyla ağustos ayında 50’ye ulaştı. Kahta, Taşova, Çubuk, Gölbaşı, Germencik, Mudanya, Mustafa Kemal Paşa, Kulp, Lice, Uzunköprü, Aşkale, Kelkit, Hassa, Reyhanlı, Küre, Keskin, Beyşehir, Cihanbeyli, Sarayönü, Altıntaş, Gediz, Bahçe, Düziçi, Demirci, Kula, Selendi, Alaçam, Erbaa ve Turhal adliyelerinde yarın açılacak çocuk teslimi merkezleri ile bu sayı 79 olacak. Bu merkezlerde görevlendirilen ve görevlendirilecek kamu personeline de; çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması işlemlerinde uzmanlarca özel olarak on-line ve yüz yüze eğitimlerini tamamlayıp görevlerini ifa ediyor veya edecek şekilde hazırlanıyorlar. Ebeveynler, bu hizmetten adliyelerde kurulan adli destek ve mağdur hizmetleri müdürlüklerine ücretsiz başvurarak belirlenen çocuk görüşme merkezlerinde çocukları ile görüşebiliyor.

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARI BİRLİK PLATFORMUNDAN ÇALIŞTAY KARARI ALINDI.

İş güvenliği uzmanları Birlik Platformu Yıl sonuna doğru meslekte yaşamış oldukları sorunları değerlendirmek için çalıştay kararı aldı. Temmuz ayında kuruluş toplantısını gerçekleştiren İş Güvenliği Uzmanları Birlik Platformu, İzmir Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen üçüncü toplantısının ardından belirli başlıklarda karara bağlanmak üzere komisyonlar kurdu. Açılış toplantısında İGU Platformu’nun çok yeni kurulmuş olmasına rağmen önemli bir ihtiyacı karşıladığı görüşü dile getirildi. Kısa süreli çalışma döneminde bile önemli kazanımlar elde edildiği, iki OSGB patronun uzmanların talep ettikleri maaş zamlarını kabul ettiği ve SGK primlerinin eksiksiz yatırılacağının garanti edildiği bilgisi verildi. • İş Güvenliği Uzmanları asgari ücretlerinin belirlenmesi komisyonu İGU Birlik Platformu’nun uzmanların (A-B-C) gruplarına göre taban maaş skalalarının belirlenmesi ve güncellenmesini için çalışmalar yürütecek. • STK, Meslek Odaları, Tabipler Birliği, Baro vb kurumlarla iletişim komisyonu İGU Birlik Platformu’nun yapacağı çalışmalarda destek alacağı kurumlarla iletişimi sağlayacak. • İş Güvenliği Uzmanları için hukuki destek ve dayanışma komisyonu İş güvenliği uzmanlarının, OSGB yönetimi ile anlaşmazlıklarında hukuki destek verecek, olası iş kazalarında hukuki destek sağlayacak, içinde hukukçularında olacağı bir komisyon çalışması yürütülecek.

Cumhurbaşkanı Karar Sayısı: 3469

Karar Tarihi: 29 Ocak 2021 6802 SAYILI GİDER VERGİLERİ KANUNUNUN 39 UNCU MADDESİNİN BİRİNCİ FIKRASININ (A), (B), (C) VE (D) BENTLERİNDEKİ ORANLARIN YENİDEN BELİRLENMESİ HAKKINDA KARAR (KARAR SAYISI: 3469) Resmi Gazete Tarihi: 30 Ocak 2021 Resmi Gazete Sayısı: 31380 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunun 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerindeki oranların yeniden belirlenmesi hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulmasına, mezkûr maddenin yedinci fıkrası gereğince karar verilmiştir. Recep Tayyip ERDOĞANCUMHURBAŞKANI 29/1/2021 TARİHLİ VE 3469 SAYILI CUMHURBAŞKANI KARARININ EKİ KARAR MADDE 1 – (1) 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunun 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde belirtilen oranlar % 10 olarak uygulanır. MADDE 2 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 – (1) Bu Karar hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

KANUN NO: 7010

MUĞLA, DENİZLİ, BOLU, AYDIN VE SAKARYA VİLAYETLERİ DAHİLİNDE VUKUA GELEN YER SARSINTISINDA ZARAR GÖRENLERE YAPILACAK YARDIM HAKKINDA KANUN (*) (Mülga) Kabul Tarihi: 14 Haziran 1957 Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 20 Haziran 1957 – Sayı: 9638 3.t. Düstur, c.38 – s.1430 MADDE 1 – Muğla, Denizli, Bolu, Aydın ve Sakaraya vilâyetleri dahilinde kendileri veya murisleri adlarına tapulu veya tapusuz mutasarrıf oldukları binaları, 1957 yılındaki yer sarsıntısında yıkılmış veya oturulamıyacak derecede hasara uğramış olanlarla bu binalarda kiracı bulunanlara boçlanmak suretiyle ve boçlanma bedelleri taksitle ödenmek şartiyle binalar ve mahallî mahiyetteki âmme tesisleri ile şehir ve kasabalarda yıkılan veya hasara uğrayan ilkokulları yaptırmak üzere yıllık ödeme miktarı ( 20 – 20 – 10) milyon lirayı geçmemek üzere (50) milyon liraya kadar gelecek yıllara sâri taahhütlere girmeye Nafıa Vekili ve faizleriyle birlikte bu miktarı geçmemeküzere bono çıkarmaya Maliye Vekili mezundur. (*) 15.5.1959 tarih ve 7269 sayılı (Umumi) hayata müessir afetler dolayısiyle alınacak tedbirlerle yapılacak yardımlara dair Kanun) un geçici 2 nci maddesi gereğince, 7010 sayılı Kanuna göre yapılmakta olan işler bu Kanundaki hükümler dairesinde sonuçlandırılır. Şu kadar ki, bütçelerle verilmiş olan ödenek bi işlerin sonuçlandırılmasına yetmediği takdirde 7269 sayılı Kanunla tesis edilen fondan lüzumlu miktarını İmar ve İskân Bakanlığı ayırabilir. Bu maksatla Nafıa Vekâleti bütçesine konulacak paralar 1050 ve 2490 sayılı kanun hükümleriyle mukayyet olmaksızın Maliye ve Nafıa Vekâletlerince müştereken hazırlanıp icra Vekilleri Heyetince kabul olunacak esaslar dairesinde sarfolunur. Bu kanun gereğince köylerde yapılacak meskenlere ait tahmini bedellerin %50 si Ziraat Bankasınca karşılanır ve senesi içinde yapılacak işler nazara alınmak suretiyle Nafıa Vekâletinin talebi üzerine adı geçen banka tarafından mahsubu, inşa edilen binaların müstahiklerine temliki sırasında yapılmak üzere Nafıa Vekâletinin Kızılay Cemiyeti nezdinde bu maksatla açılan hesabına defaten yatırılır. MADDE 2 – Binaları tapuda kayıtlı olmıyanlar ve kiracılar, şehir ve kasabalarda belediye encümenlerince, köylerde ise köy muhtar ve ihtiyar meclislerince tanzim ve idare heyetlerince tasdik edilmiş mazbatalarla bu kanundaki haklardan faydalanırlar. MADDE 3 – Binaları iskâna mâni teşkil etmiyecek derecede az hasar görenlerle Nafıa Vekâletince toplu inşaat imkân görülmiyen mahallerde zarar gören bina sahiplerine birinci maddedeki tahsisattan bu kanun hükümleri dâhilinde ve bu vekâletçe tesbit edilecek esaslar dairesinde yardım yapılır. MADDE 4 – Yıkılan veya ağır hasara uğrayan binalara ait arsalarla hasar görmemiş ve istimlâkine lüzum ve zaruret bulunan gayrimenkullerin bedelleri köylerde köy ihtiyar meclislerinden iki, vazifeli fen adamlarından bir kişiden olmak üzere üç kişilik, şehir ve kasabalarda belediye meclisi âzasından, mülk sahiplerinden ve vazifen fen adamlarından seçilecek keza üç kişilik komisyonlar marifetiyle takdir edilir. Mahallin en büyük mülkiye âmiri tarafından teşkil edilecek bu komisyonlar aralarından seçecekleri reisin başkanlığındaa çalışır ve ekseriyetle kara verirler. İstimlâki yapılacak gayrimenkullerin arsalarının tahmini yüz ölçümleri, metre karasine ve üzerinde bina varsa tümüne takdir edilen kıymeti, mal sahibinin adı ve soyadını, sokak ve mevkiini ihtiva eden ve yukarıki komisyonlar tarafından hazırlanan cetveller on gün müddetle mahalli imkân ve şartlara göre ilân olunur. Takdir ettirilen kıymetlere ilgililer ilân müddetinin hitamından itibaren beş gün içinde asliye hukuk mahkemesinde dâva açabilirler. Dâva dilekçesinin mahkemece kaydedildiği günden itibaren sekiz gün içinde taraflar diğer dâvalara tercihan mahkemeye çağrılırlar. Bu dâvalar basit muhakeme usulüne tabidir. Kıymete ait dâvanın açılması veya temyiz talebi, bu kanuna göre yapılacak muameleleri ve inşaat ameliyesini hiç bir suretle durdurmaz. Bu dâvalar dolayısiyle mahkemelerce ihtiyati tedbir kararı verilmez. MADDE 5 – Dördüncü maddede yazılı itiraz müddetinin sonunda itiraz edilmiyen gayrimenkullerin kıymetlerini gösteren belgeler sahipleri adına tanzim olunarak belediye ve köy ihtiyar meclislerince müracaatlarında kendilerine veya kanuni mümessillerine verilir. Hisseli veya intikali yapılmamış gayrimenkullerin kıymet belgeleri hissedarları veya kanuni mirascıları namına tanzim olunur. Kıymet belgelerinin birer örnekleri mahallî tapu dairesine tevdi olunur. Bu kıymet belgelerinin kayıtları vali veya kaymakam tarafından tasdikli defterlerde tutulur. Tapuda kaydı bulunmıyan veya mülkiyeti ihtilâflı veyahut veraset ilâmı ibraz edilmemiş olan gayrimenkullere ait kıymet belgelerine malsahibinin veya mutasarrıfının adı yazılmıyarak sadece ada ve parsel sayısı, yüz ölçümü ve evsafı ile takdir edilen bedeli kaydedilir ve bunlar bir sene müddetle belediye veya köy kasasında muhafaza edilerek sahipleri belli oldukça isimleri yazılıp kendilerine verilir. Bir sene içinde alınmıyan belgeler tapu sicil muhafızlığına tevdi edilir. Bu nevi belgelere ait bedeller Türkiy Cumhuriyeti Ziraat Bankasına yatırılır. İlân tarihinden itibaren on yıl içinde sahibi çıkmayan kıymet belgeleri hükümsüz addedilir ve bankadaki mukabilleri Hazineye irat kaydolunur. MADDE 6 – Beşinci madde gereğince tanzim olunan belgeler ait gayrimenkullerin tapu kayıtları tapu dairelerince, kendilerine tevdi olunan belge örneklerine müsteniden Hazine namına tashih ve tescil edilir. MADDE 7 – Bu kanuna göre üzerine bina yapılacak arsa ve araziden hazineye, özel idarelere, belediyelere, köylere ve katma bütçeli daireler (Vakıflar hariç) ait olanlar âmme hizmetlerine tahsis edilmiş bulunmamak şartiyle Nafıa Vekâletinin talebi üzerine bedelsiz olarak bu işe terkolunur. eşhasa ait gayrimenkuller de istimlâk Kanunu hükümleri gereğince istimlâk olunur. Bu yerlerde imar ve parselâsyon plânları ile aplikasyon işleri Nafıa Vekâletince yaptırılır. İmar plânına göre Hükümet konağı, hastane, okul, cami gibi umuma mahsus binalar için tefrik edilecek eşhas mülkiyetinde olan arsa bedelleri bu kanunla temin edilen tahsisattan karşılanır. Bu gibi yerlere ait istimlâk bedelleri yer sarsıntısından zarar görenler için yaptırılan bina bedellerinin maliyetinin hesabında nazarı itabara alınmaz. Üzerine cami, okul yaptırılacak olan Hazine arsaları vilâyet veya köy hükmi şahsiyetine bedelsiz olarak terkolunur. MADDE 8 – Bu kanuna göre inşa edilecek binalar için yapılacak sarfiyat ile arsa bedelleri mecmuu o binaların maliyet bedellerini teşkil eder. Bu maliyet bedellerinden sahip oldukları kıymet belgelerinde yazılı miktarlar çıktıktan sonra kalan bedeller borçlandırılmaya esas alınır. Kıymet belgesindeki bedellerin fazla olması halinde aradaki fark Nafıa Vekâletince belge sahiplerine defaten ödenir. MADDE 9 – Bu kanuna göre yapılacak binalardan şehir ve kasabalardakiler Türkiye Emlâk Kredi ve köylerdekiler Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası lehine borçlanma bedelleri üzerinden birinci derece ve sırada ipotek tesis edilmek suretiyle bu kanundan faydalanacak kimselere temlik edilirler. Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası lehine ipotek tesis olunacak binaların bankaca 3202 sayılı kanun hükümlerine göre tahsil olunacak borçlanma bedellerinden banka alacağı kapandıktan sonra Hazinenin alacağını teşkil eden kısımlar Hazine hesabına yatırılır. Türkiye Emlâk Kredi Bankası lehine ipotek tesis olunacak binaların bankaca 4947 sayılı kanun hükümlerine göre tahsil edilecek borçlandırma bedelleri keza Hazine hesabına yatırılır. MADDE 10 – Bu kanun hükümlerinden faydalanmak için kendilerine bina yaptırılacak olanların kanunun neşri tarihinden itibaren en geç altı ay içinde mahallin en büyük mülkiye âmirine beyanda bulunmaları ve taahhütname vermeleri mecburidir. İhale veya emanet suretiyle inşaata başladıktan sonra taahhüdünden dönenlere ait binalar satılarak muacceliyet kesbettirilen borçlanma bedeli kapatılır. Satış bedeli borçlanma bedelinden az olursa farkı taahhütname sahibinden 3202 veya 4947 sayılı kanunlar hükümlerine göre alınır. Şayi hisseli bir bina hissedarları yine şayi hisseli olarak bir tek bina yaptırılması için bu kanun hükümlerinden faydalanırlar. Yıkılan veya ağır hasara uğrayan meskende birden fazla aile ikamet ettiği takdirde her aile ayrı ayrı bu kanun hükümlerinden faydalanır. MADDE 11 – Bu kanuna göre yaptırılan binaların borçlanma bedelleri faizsiz olarak (20) yılda ve senelik eşit taksitlerle tahsil olunur. İlk taksit temlik tarihinden bir yıl sonra başlar ve köylerde vâde, mahsul zamanına göre tâyin edilir. Her hangi bir taksitin zamanında ödenmemesi halinde ödenmiyen günler için senelik % 5 hesabiyle faiz alınır. Birbirini takibeden üç yıl taksitlerinin ödenmemesi halinde borç faizleriyle birlikte muacceliyet kesbeder. Ancak, köylerde (Kuraklık ve âfet gibi) mücbir veya fevkalâde bir sebep yüzünden taksitlerin vâdesinde ödenmemesi halinde Ziraat Bankası mevzuatına göre tecil muamelesi yapılır. MADDE 12 – Yapılacak binaların yapı şartları, yerleri, adedleri, inşa tarzları, tipleri, muhtelif aksamının ebadı ve diğer hususlar lüzum ve ihtiyaca göre Nafıa Vekâletince ve mevkilerin değiştirilmesi gerektiği takdirde yeni iskân sahalarının mahalli ile yapılacak binaların civariyet ve mahalliyet gözetilmek suretiyle tevzi şekli ve esasları İcra Vekilleri Heyeti karariyle tesbit olunur. MADDE 13 – Yıkılan ve ağır hasara uğrayan binalarda birlikte oturan aile efradına ve vârislerin taaddüdü halinde bunlara birden fazla bina yaptırılamıyacağı gibi kendisine veya eşine ait o yerde müstakil başka bir binası olanlara da bina verilemez. MADDE 14 – Bu kanuna göre yapılacak binalara lüzumlu her cins tomruk ve kereste, Nafıa Vekâletinin talebi üzerine Ziraat Vekâletince en yakın Devlet Orman İşletmeleri istif yerleri veya fabrikalarından şehir, kasaba ve köy tefrik edilmeksizin yalnız kesme, taşıma, imal masrafları karşılığında verilir. MADDE 15 – Bu kanun gereğince yapılan binaların 1837 sayılı kanunun muaddel 4 üncü ve 6188 sayılı kanunun 13 üncü maddelerindeki muafiyetten istifade edebilmeleri için mezkûr maddeler mucibince beyanname vermeleri şarttır. Bu beyannameler binaların hak sahiplerine teslimi tarihinden itibaren üç ay içinde verilir. MADDE 16 – Maliye Vekâletiyle Türkiye Emlâk Kredi Bankası ve Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası arasında kararlaştırılacak esaslara göre tesbit edilecek tahsil giderleri ve banka faizleri Maliye Vekâleti bütçesinden ödenir. MADDE 17 – Bu kanunun hükümlerine gör yapılacak bilcümle işlerle toplu olarak yeniden inşa edilecek mahaller için gerekli istimlâkleri ve lüzumu kadar memur evlerini ve yol, su, kanalizasyon ve elektrik tesislerini yaptırmak için lüzumlu her türlü masrafları bu kanunda yazılı tahsisattan sarfa Nafıa Vekili yetkilidir. Hükümet konağı, hastane, okul ve emsali âmme hizmetlerine ait binalar ilgili vekâletlerce alınacak tahsisatlara göre tercihan yaptırılır. MADDE 18 – Bu kanuna göre bina yaptırılacak yerlerle Nafıa Vekâletince lüzum gösterilecek mahallerin kadastrosu ilânların yapılmasına, kadastro komisyonu kurulmasına hacet kalmaksızın kadastro postalarına belediyece iki bilirkişi verilmek ve tasarruf tetkikleri mahallî kadastro müdürü tarafından ifa olunmak suretiyle 2613 sayılı kanuna tevfikan ve tercihan Tapu ve Kadastro Umum müdürlüğünce yaptırılır. Bu işte çalışacak olanların harcırahları ve kadastro işine ait bilcümle masraflar bu kanunla temin edilen tahsisattan ödenir. MADDE 19 – Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından yer sansıtısından zarar görenlere yardım maksadiyle merkezde ve vilayetlerde kurulan yardım komitelerine yapılacak olan nakdî bağış ve yardımlar yıllık beyanname ile belirtilecek gelirlerden ve kurum kazançlarından indirilir. Birinci fıkrada yazılı komitelere hakikî ve hükmî şahıslar tarafından vâkı olacak bilûmum bağışlar ile mezkûr komitelerin yapacağı yardımlar veraset ve intikal vergisiyle resim ve harçlardan, hasılâtı tamamen yer sarsıntısından zarar görenlere tahsis edilmek üzere tertip olunan temsil, konser, balo ve spor eğlenceleri hasılâtı her türlü vergi, resim ve harçlardan muaf tutulur. Yardım komiteleri emrinde toplanan bağış paralarından bina inşaasına tahsisi mümkün olan paralar Kızılay Cemiyeti Umumi Merkezinde açılacak hususi bir hesapda toplanır ve bu paralar yer sarsıntısından zarar görenler için yapılacak binaların inşaatında sarfolunmak üzere Kızılayca Nafıa Vekâleti emrine tahsis olunur. Bağışlardan elde edilip binaların inşaatında kullanılan paralar maliyet hesabından düşülür. MADDE 20 – Bu kanunun tatbikı dolayısiyle yapılacak bilûmum gayrimenkul alım, satım, ipotek ve tapu ve kadastro muameleleri her türlü harç ve resimden muaftır. MADDE 21 – Bu kanunun şümulüne giren gayrimenkullerin vergi borçları tapuca tescil muamelesinin yapılmasına mâni teşkil etmez. MADDE 22 – Bu kanun neşri tarihinde mer’iyete girer. MADDE 23 – Bu kanunun hükümlerini icraya icra Vekilleri Heyeti memurdur.

  • 1
  • 2